5 Aralık 2013 Perşembe

Kiramen Katibin ya da her ikiside.


Şarkılar, şiirler derken gece uzuyor. Gece uzuyor ve gün gecenin karanlığına doğuyor. Hiç utanmadan.
Mesela biri gelir der ki;
"Seni üzeceğimi nasıl düşünürsün?"
Takriben 8 saat sonra bir vazo nasıl kırılırsa bin yerinden öyle de kırar. Geçmiş olsun her şey biter böylelikle.
"Sözler önemli değildir" derdi sevdiğim bir arkadaşım. "Önemli olan davranışlardır."
Her şeyi söyleyebilir insanoğlu.
Bir kere olsun düşünmeden. Bir kere olsun gerçekten hissetmeden.
İnsanlar çünkü; ne çok konuşuyorlar Tanrım!
Kırıldığınız yerde biri çıkar "geçer" der, haklı.
Kimisi delip geçer, kimisi sus olur geçer, kimisi de öldürür - gider.
Siz ki bir anne nasıl öper yavrusunu bir bilseniz kendinizden utanırsınız. Bir annenin evladını reddettiği yerde sever kadınlar. Bu böyledir.
Herkes ağlarken gülmek de çok ayıptır. Bundandır medcezire tutulmuşluğumuz.
Bu arada unutmadan önümüzdeki cuma yağmur var mutlak rakı içmeli, içiniz.
Kelebekler kök saldı birkaç gündür içimde, kelebekler uçuyor bir kış günü, bilirsiniz bu da oldukça korkunçtur.
Umut öyle bir tohumdur ki toprağa düştüğü yerde filizlenir. Bir adam ise düştüğü yerde can verir.
Akşamüstüydü annemin elleri arasında can verdi o adam.
Annem unuttu ama ben her gün hatırladım yeniden. Marketten çıkmışlardı o anda yığılıverdi yere annem koştu yetişti. Hemşireydi ne de olsa zamanında...
Aldı adamın ellerini, ağzından kan geldi, yatıyordu yerde, insanlar çember oluşturmuştu.
Ve biz içindeydik çemberin. Zaten hiç dışında olmadık ki çemberin.
"Ambulansı arayın" diye bağırışmalar... bağrışmalar... fısıldayarak konuşsalar ya insanlar?
Sonra her şey yavaşladı, zaman durdu.
Ölüm ellerinin arasındaydı annemin, ağzından kan düşerken yere tek damlasında yutkundu oğlu.
Göz göze geldik, o yutkunurken.
"Bir rüyadayız değil mi?" diye soruyordu. Bir şey demesine gerek yok, biliyordum.
Elini tuttum; "Korkma, her şey düzelecek dedim." Ne büyük yalandı. Sırf bu yüzden ya kiramen ya katibin ya da her ikiside daha çok karaladı defterime, olsun.
Ambulans geldi, kalp masajı derken
3-2-1
Flaşh!
Azraille fotoğraf çektirdik hep birlikte.
İnsanlar günahlarıyla gömülürken ne güzel olabilirdi ki zaten hayatta? Üzmemek adına daha çok yaralarken birbirimizi... bir vazo bin yerinden kırıldığında...
İyi biri olmamak için çok çabaladım.
Ben iyi biri değilim belki ama adisyon tutulmayan o müstesna çay evlerinde hakkımız kalmasın diye bi' fazla ödemiş insanlarız. Sen yine de
"Seni üzeceğimi nasıl düşünürsün?"
 
- Gülan TOLAN / İstanbul / 6.12.2013